-
1 beyaz cam
-
2 beyaz cam
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > beyaz cam
-
3 beyaz çam
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > beyaz çam
-
4 beyaz çam
white pine -
5 beyaz
beyaz weiß; fam Heroin n;beyaz adam Weiße(r);beyazlar (die) Weißen;beyaz cam fam Mattscheibe f;beyaz eşya Haushaltsgeräte n/pl;beyaz perde Leinwand f;beyaz kitap Weißbuch n;Beyaz Rusya Weißrussland n;Beyaz Saray Weiße(s) Haus;Beyaz Türkler abw die sozial besser gestellten Türken;yumurtanın beyazı Eiweiß n -
6 cam
стекло; стеклянный- cam üflemek
- aktinik cam
- alebastr cam
- anti-aktinik cam
- ayna camı
- beyaz cam
- buzlu cam
- cilalanmış cam
- çift cam
- dekoratif cam
- desenli cam
- donuk cam
- duman rengi cam
- dumanlı cam
- düz cam
- emniyet camı
- emprime cam
- fason cam
- float cam
- füme cam
- güvenlik camı
- ısı cam
- ısı emen cam
- jena camı
- kalıplanmış cam
- katedral camı
- katmerli cam
- kırık cam
- kırılmaz cam
- köpüklü cam
- kristal camı
- kurşun geçirmez cam
- kurşun geçmez cam
- kuvarslı cam
- lamba camı
- lamine cam
- levha cam
- mat cam
- morüstü cam
- mozayik cam
- oluklu cam
- ondüle cam
- opal cam
- organik cam
- ön cam
- parlatılmamış cam
- parlatılmış cam
- pencere camı
- perdahlanmış cam
- perdahsız cam
- plastik cam
- polisajlı cam
- prese cam
- prizmatik cam
- reflektif cam
- renkli cam
- resimli cam
- sable cam
- sandviç cam
- saydam cam
- saydamsız cam
- seviye camı
- silis camı
- silisli cam
- sodalı cam
- striye cam
- su camı
- süt camı
- sütlü cam
- şeffaf cam
- tabakalı cam
- telli cam
- tempere edilmiş cam
- temperlenmiş cam
- tripleks cam
- ultraviyole cam
- üç tabakalı cam
- yansıtıcı cam
- yarı saydam cam
- yüzdürme cam
- zırhlı camİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > cam
-
7 çam
- ak çam- beyaz çam
- çıralı çam
- duglas çamı
- fıstık çamı
- halep çamı
- kara çam
- kumsal çam
- sarı çam
- yalı çamİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > çam
См. также в других словарях:
beyaz cam — is. Televizyon ekranı … Çağatay Osmanlı Sözlük
beyaz — is., Ar. beyāż 1) Ak, kara, siyah karşıtı 2) sf. Bu renkte olan Müdür, arkasına beyaz bir gömlek giymiş, ellerini de göbeğinin üstünden kavuşturmuş. M. Ş. Esendal 3) Beyaz ırktan olan kimse Agni nin iki kızı var, biri beyaz, biri siyah. H. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cam — is., Far. cām 1) Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim 2) sf. Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça Tıraşa başlarken biri büyük, biri küçük iki örtü alırdı, cam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Companies listed on the Istanbul Stock Exchange — Economy of Turkey Money Turkish lira Central Bank Projects Baku–Tbilisi–Ceyhan pipeline European Union – Turkey Customs Union Southeastern Anatolia Project … Wikipedia
sakız — is. 1) Bazı ağaçların ve özellikle sakız ağacının kabuğundan sızan, çiğnendiğinde yumuşayan, hoş kokulu, beyaz renkli reçine 2) Şekerli ve kokulu ağızda çiğnenen eğlence yiyeceği, ciklet 3) hay. b. Vücudu beyaz olup başta ve ayaklarda belirgin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Turkish grammar — This article concerns the grammar of the Turkish language. A companion to this article is Turkish vocabulary. Three features that, together, distinguish Turkish from many other languages are the following: #Turkish is highly agglutinative: its… … Wikipedia
Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число … Википедия
çeşmibülbül — is., Far. çeşm + bulbul Üzeri beyaz, sarmal süsler ve çiçek motifleri ile bezenmiş cam işi Burada çeşmibülbüllerin güzelliğini bilmem nasıl tarif etmeli. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavanoz — is., Rum. Plastik, cam vb. maddelerden yapılmış ağzı geniş, çeşitli boylarda kap Gül ağaçlarının dibini akşamdan beyaz kavanozlara koyar, içine yüzüklerimizi, yüksüklerimizi atar, ertesi sabah güneş doğarken mâni söyleyerek tekrar çıkarırdık. Ö.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mine — is., Far. mīnā 1) Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı 2) Saat kadranı 3) Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku 4) mec. İnce ve parlak nakış Birleşik Sözler mine çiçeği ağaç minesi … Çağatay Osmanlı Sözlük